• frederik wheat ipa

    Tuborg Frederik Wheat IPA

    Gerçekten deneysel. Tuborg Frederik serisine standart başlangıç yapalım; Tuborg’un ilk brewmasterı Frederik adına özel bir seri. Brewmaster mutfaktaki şefin bira üretim tesisindeki karşılığı oluyor. Tuborg Frederik Wheat IPA arka etikette özetle şu yazılmış; 16. yüzyılda başlayan Alman buğday bira geleneği ile 1980’lerde yükselen Amerikan craft bira kültürü birleşince karanfil, muz, vanilya, ve narenciye benzeri lezzetler içeren Wheat IPA oluşmuş. 5 farklı Frederik var Brown Ale, Marzen Lager, India Pale Ale, Wheat IPA, Yakima IPA. Wheat IPA ale türü bir bira. Ale türü biralar oda ısısında fermante olur ve maya mayşeye (bakınız mayşeleme, fermentasyon) yukarıdan eklenir. Evde yapılan bira mayaları ale mayalardır, maya kovanın üstüne serpilir ve oda ısısında fermentasyon gerçekleşir.…

  • paulaner weissbier

    Paulaner Weissbier Buğday Birası

    Özellikle ortaçağ ve bira yapımı endüstrileşene kadar keşişler Avrupa’da bira yapımında önemli rol oynadı. Paulaner’i de keşişler 1634’de Münih’de kuruyor. En tanınan biralarından biri de Salvator. Bock, alttan mayalanan (lager biralar kabın altından, ale üstten mayalanır, ev biraları ale tipi mayalanır) lager türü bira. Doppelbock yani çifte bock’u da ilk Paulaner yapıyor, geleneksel ‘bock’a göre daha sert. Salvator dobbelbock, koyu renk, yüksek alkollü bir bira. Atatürk Avrupa’da iken içip en sevdiği bira Paulaner Salvator olmuş. Atatürk’ün bira sevmesi bu endüstrinin gelişmesi için önemli. 1933’de AOÇ kurulduğunda bir de bira fabrikası araziye ekleniyor. Yüksek alkollü içkiler yerine tercih edilebilecek ve yeni kurulan Cumhuriyet’in tarımına katkı sağlayacağı için bira üretimine önem veriliyor.…

  • Gara Guzu Bugday Birasi

    Gara Guzu – Weiss Bier – Buğday Birası

    İlk içtiğim buğday birası Efes Pilsen’in ürettiği Gusta’ydı. Sırf meraktan almış, içtiğim lagerlere göre çok da bir tat farkı alamamıştım. Bir arkadaşım o dönem Efes’e gıda tedariği yapan bir firmada çalışıyordu, buğday birasındaki buğulu görüntü (ki biraya da adını veren o beyaz görüntü) yakalayamamışlar, fazladan gıda takviyesiyle çözmüşler. Sonra ne oldu bilmiyorum çok zamandır üretilmiyor. Yıllar yıllar sonra Tunalı’da Varuna Gezgin’de bir arkadaşım “oğğluuulum vayhenştefan iç lan!” dedi. “Hayvan ne şeytan ne lan!” dedim. “Bi akşamımız var adam gibi bira getirsinler” dedim. Israr etti, fıçı Weihenstephan istedim. İnce uzun bardağında, üstü bol köpüklü geldi. İçtim. Narenciye, muz, hafif bal, bol aromalı muhteşem bir bira geldi, hayran kaldım. Sonraları bir Almanya…