Gara Guzu – Weiss Bier – Buğday Birası
İlk içtiğim buğday birası Efes Pilsen’in ürettiği Gusta’ydı. Sırf meraktan almış, içtiğim lagerlere göre çok da bir tat farkı alamamıştım. Bir arkadaşım o dönem Efes’e gıda tedariği yapan bir firmada çalışıyordu, buğday birasındaki buğulu görüntü (ki biraya da adını veren o beyaz görüntü) yakalayamamışlar, fazladan gıda takviyesiyle çözmüşler. Sonra ne oldu bilmiyorum çok zamandır üretilmiyor.
Yıllar yıllar sonra Tunalı’da Varuna Gezgin’de bir arkadaşım “oğğluuulum vayhenştefan iç lan!” dedi. “Hayvan ne şeytan ne lan!” dedim. “Bi akşamımız var adam gibi bira getirsinler” dedim. Israr etti, fıçı Weihenstephan istedim. İnce uzun bardağında, üstü bol köpüklü geldi. İçtim. Narenciye, muz, hafif bal, bol aromalı muhteşem bir bira geldi, hayran kaldım. Sonraları bir Almanya gezimde (şurada http://e-yazi.com/yilin-ilk-gunlerinde-berlin-2016/) her yerde aradım bulamadım. Hey yerde Erdinger vardı.
Kraliyet İçkisi
Almanların weisenbier (buğday birası), Bavyera’da meşhur. Ortaçağ’da Bavyera bir tahıl deposuymuş ve buğday tekelini elinde tutan kraliyet ailesinin yalnız kendileri ve yakınları bu birayı bilir ve içermiş. 1872’de Kral halkın da sofasına girmesine yani satışa izin vermiş.
Birçok yapım malzemesi, yöntemi ve tadına göre biraları ayırabiliriz. Mayalamaya göre temelde ikiye ayırıyoruz. Üstten maya verilen ale (eyl diye okunuyor) ve hepimizin bildiği, içtiği pilsnerin de içinde olduğu alttan mayalama yapılan lager. Buğday birası da üstten mayalanma yapılarak üretiliyor, buğday ve az arpa maltı ve şerbetçiotu az katılarak acılık oranı düşük üretiliyor. Narenciye, tadarken aklınıza gelebilecek meyveler ve muz koku ve tadları var. Filtrelenmediği için bulanık renkte.
Dünyanın hala faaliyette olan en eski bira üreticisi Weienstephan bu arada. 1040 yılında kurulmuş ve hala aynı kasabadaymış.
Bol Köpüklü
Buğday biraları bol köpüklü oluyor ve bu şekilde servis ediliyor. Hatta ilk evde bira yapma deneyimim bir buğday birasıydı. Malk kitini kurduktan sonraki gün o kadar köpürmüş ki hava kilidinde su kalmamıştı, sonraki birkaç gün de aynı şey oldu ama bira bozulmadı bir şekilde. Sonra şişeleme yaparken gazlanması için kullandığım şekerle buluşunca yine köpürdüğü için ortalığı batırmıştım. Bir de şekeri atıp daha fazla taşmadan kapaklama yapmak gecenin bir körü bitmişti. O zamanki tedarikçinin ürünü böyleydi, daha sonra yaptığım buğday biraları bu kadar köpüklü olmadı.
Gara Guzu
Gelelim tadıma. Gara Guzu Buğday Birası %4,7 alkollü, turuncu-sarı arası ve bulanık. Maalesef buğday birası bardağım yok. Belki de o yüzden köpük bardakta hemen yok oldu. Şişenin kapağının kokusu çok sinmişti, koku çok alamadım.
Tadı bariz ben buğday birasıyım diyor, hafif bal tadı, şerbetçiotu bence fazla (bu aralar ne tatsam öyle geliyor belki benim sorunum), narenciye, tam yutarken boza gibi. Weienstephan ile karşılaştırırsam, Weienstephan çok tatlı çok aromalı bu yüzden ikinci 50’likten sonra yine bir pilsnere dönüyorum Gara Guzu tatlılık kararında illa pilsner ile devam edeyim hissi olmuyor.