BİRA
-
Efes Summer Blue – Limited Edition – Yaza Özel Harman
Efes Summer Blue 2020 yazında Datça’da denize giderken bir bakkaldan yolluk olsun diye alıp çok beğenmiştik. Ankara’ya gelince bulamamıştım. Kışa özel seri bulabilmiştim onunla ilgili yazım burada Efes Winter Blue. 2021 yazında Ankara’da da en azından bence bulunabilir oldu. Summer blue, Efes’in 50. yıla özel çıkardığı ama sanırım sevildiği için bir süredir daha raflarda olan yaz serisi birası. Yaz deyince akla ne gelir; düşük alkollü, serinletici, içimi kolay, narenciye notaları hakim olan, hafif tatlı. Efes Summer Blue tam da böyle. Buğday maltından meyvemsi notaları almış, şerbetçiotundan narenciye; belki bir miktar acılığı yüzünden greyfurt tadında ve acılığında ve %4.1 alkollü. Efes Summer Blue ale türü bir bira. Ale türü biralar oda…
-
Tuborg Frederik Yakima IPA
Puff çok konu var ya, nereden başlasak? Frederik’den başlayalım. Frederik bir abimizin adı. Bu seri de Tuborg’un ilk Brewmaster’ı bu abimiz Frederik adına özel bir koleksiyon. 4 farklı çeşidi vardı Brown Ale, Marzen Lager, India Pale Ale, Wheat IPA son biri daha eklendi; Yakima IPA. Yakima IPA ale türü bir bira. Ale türü biralar oda ısısında fermante olur ve maya mayşeye (bakınız mayşeleme, fermentasyon) yukarıdan eklenir. Evde yapılan bira mayaları ale mayalardır, maya kovanın üstüne serpilir ve oda ısısında fermentasyon gerçekleşir. Ipa da India pale ale kısaltması. Burada pale ale bakır – bronz renk arasında açık renkli İngiliz biraları için kullanılan bir terim. American pale ale de ünlüdür bu arada.…
-
Gara Guzu Mayhoş Bira
Nane, limon kabuğu, bir güzel kaynasın amanHa ha ha ha ha içine hatmi çiçeği, biraz çörek otu katasın aman… Ne yesem, içsem içindekilere bakarım. Gara Guzu Mayhoş’un içinde hatmi çiçeği görünce tabi ki Barış Manço geldi aklıma. “Mayhoş” adı üstünde ekşi bir tat bekliyoruz. Bira ekşi olur mu? Birkaç örnek var. Birini biliyorsunuzdur Meksika’da biraya limon eklerler. Bu konuda kaynağı belirsiz bir sürü görüş var. İnternette bol dolaşanlardan birisi; Meksika biraları açık renkli şişede sunulduğu için güneş ışığında sülfür tadı, kokusu oluşur bu yüzden limon ekleyerek bu durumu azaltmaya çalışırlar diğeri e sıcak memleket, turuçgil de yetişiyor o zaman geleneksel olarak ekleyelim demiş olabilirler. Mayhoş biraya bir örnek de Belçika…
-
Paulaner Weissbier Buğday Birası
Özellikle ortaçağ ve bira yapımı endüstrileşene kadar keşişler Avrupa’da bira yapımında önemli rol oynadı. Paulaner’i de keşişler 1634’de Münih’de kuruyor. En tanınan biralarından biri de Salvator. Bock, alttan mayalanan (lager biralar kabın altından, ale üstten mayalanır, ev biraları ale tipi mayalanır) lager türü bira. Doppelbock yani çifte bock’u da ilk Paulaner yapıyor, geleneksel ‘bock’a göre daha sert. Salvator dobbelbock, koyu renk, yüksek alkollü bir bira. Atatürk Avrupa’da iken içip en sevdiği bira Paulaner Salvator olmuş. Atatürk’ün bira sevmesi bu endüstrinin gelişmesi için önemli. 1933’de AOÇ kurulduğunda bir de bira fabrikası araziye ekleniyor. Yüksek alkollü içkiler yerine tercih edilebilecek ve yeni kurulan Cumhuriyet’in tarımına katkı sağlayacağı için bira üretimine önem veriliyor.…
-
Skol Bira
Skol Danimarka dilinde şerefe demekmiş. 2004 yılında Türkiye’de ilk pet şişede bira olarak piyasaya sunuldu ve tanıtıldı. O zamanlar alkollü içki reklamı yapılabiliyordu, reklamlarını ya da tanıtımlarını hatırlıyorum. Şimdi Danimarka dili dedik peki o zamaannn Türk Tuborg grubunda bir bira olduğunu tahmin edebilirsiniz. Efes grubunda Skol’a karşılık Marmara Gold var. Marmara Gold ile ilgili yazı bol okunuyor, bir göz atın derim -> http://e-yazi.com/marmara-gold-%100-malt-bira/ Tabi Efes’in yakın zamanda çıkardığı düşük alkollü Varım var bir de. Ama Varım litrelik şişe furyasında değil. Ecnebiler taaaa 1959’da çıkarmışlar Skol’ü. Dünya’da en çok satan 5 biradan biriymiş. % 100 malt bira, 4.1 alkol oranında. İnsanları bu pet şişe konusu olumsuz etkiliyor. Genel olarak düşük alkollü…
-
Leffe Brune Tadım
Belçika’da Trappist bira yapıyorlar. Bu biraları tarihi manastırlarda papazlar üretiyormuş ve hala üretiliyor. Bira üretimini bırakmış manastırların reçetesiyle yapılan fabrika biraları da meşhur. Bunlar genelde üstten mayalanan ale tipi biralar. Fermantasyon sırasında fazladan şeker de atılarak alkol oranı artması sağlanıyor. Evde bira yapımınden bildiğim bir süreç daha var. Yani fermantasyondan sonra tortular süzülmüyor ve mayalanma devam etmesi için şurup ekleniyor. Bira şişede fermante olmaya devam ediyor ve gazlanma oluşuyor. Leffe manastır reçetesine göre Stella Artois’in de üretildiği fabrikada üretiliyor. Türkiye’ye Tuborg getiriyor, ayrıca diğer Belçika birası Hoegarden ve İrlanda birası Guinness’i de getiriyor. Biraya rengini veren maltın kavrulma oranı, ne kadar çok kavrulursa o kadar koyu oluyor ve tadı da…
-
Gara Guzu – Weiss Bier – Buğday Birası
İlk içtiğim buğday birası Efes Pilsen’in ürettiği Gusta’ydı. Sırf meraktan almış, içtiğim lagerlere göre çok da bir tat farkı alamamıştım. Bir arkadaşım o dönem Efes’e gıda tedariği yapan bir firmada çalışıyordu, buğday birasındaki buğulu görüntü (ki biraya da adını veren o beyaz görüntü) yakalayamamışlar, fazladan gıda takviyesiyle çözmüşler. Sonra ne oldu bilmiyorum çok zamandır üretilmiyor. Yıllar yıllar sonra Tunalı’da Varuna Gezgin’de bir arkadaşım “oğğluuulum vayhenştefan iç lan!” dedi. “Hayvan ne şeytan ne lan!” dedim. “Bi akşamımız var adam gibi bira getirsinler” dedim. Israr etti, fıçı Weihenstephan istedim. İnce uzun bardağında, üstü bol köpüklü geldi. İçtim. Narenciye, muz, hafif bal, bol aromalı muhteşem bir bira geldi, hayran kaldım. Sonraları bir Almanya…
-
Marmara Gold %100 Malt Bira
Yıllardır içtiğim ve içtiğim için “ucuzcu” damgası yediğim Marmara Gold biraz araştırınca bir miktar sansasyonel olabilecek konulara gittim. Yediğim herşeyin içindekiler bölümünü okumak gibi bir hastalığım var. Yıllarca Tombul Efes’in içindekilere bakıp “bu şeker ve pirinç de ne ola ki birada?” diye iç geçirirdim. Tuborg ile Efes arasında “gerçek malt” kavramı üstünden bira üretim polemiği savaşı başlamadan çok çok önce Efes’in birayı pirinç ve şeker de katarak yaptığını idrak etmiştim. Efes kaybetti bence bu savaşı ve maalesef farklı tatlar ve hammaddeler yerine %100 malt bira üzerine yoğunlaştı. Şimdi arada Bud içiyorum ve çok seviyorum, içinde pirinç olduğunu da biliyorum. Yani bu Alman saflık yasasının zamanında buğday yerine arpa kullanmaya insanları…
-
Duvel – Belgian Golden Ale
Tuborg Leffe getirince, Efes bu durur mu? Yapıştırmış Duvel’i. 2015 senesiydi heralde ilk gelişi. İthal olduğu için fiyat da standart pilsenlerden fazla. Duvel ale tipi bir bira. Belçika birası. Belçikalılar enteresan biralar yapıyor. Fermante ederken portakal kabuğu, zencefil ve farklı aroma vericiler kullanıyorlar. Ale maya mayşenin üstünden katılarak üretiliyor. Lager’e göre daha sıcak, oda sıcaklığında fermante oluyor. Her ev biracısı gibi ben de bu mayaları kullanıyorum, evde 4-15 derece sıcaklık yakalayamıyorum doğal olarak. Maya aroması ale biralarda çok hissediliyor Düvel de öyle. Bunu daha bol hissetmek için de bir tüyo var. Önce şişeyi sallamadan eğerek bardağa az köpürterek doldurmak, dibine gelmeden durun ama. Bardakta bulanık olamayan bir görüntü olur çünkü…
-
Efes Winter Blue – Limited Edition – Kışa Özel Harman
Efes Pilsen Winter Blue, Efes’in 50. yıla özel çıkarttığı bir arpa, buğday, çavdar, yulaf harmanı bira. Ama ben 52. yılda aldım, tattım 🙂 Heralde epey sevildi, bir süre daha çıkaracaklar. Efes’in yaza özel çıkarttığı Summer Blue da var. Onunla ilgili yazı şurada -> Efes Summer Blue – Limited Edition. Winter Blue rengi bulanık, filtre edilmemiş. Ne pilsen gibi duru, ne buğday birası kadar bulanık ve köpüklü. Tadı da aynen öyle, tam arada. Ama pilsen kadar şerbetçiotu var. Madem buğday tadı da yoğun daha az acı (bitter) olsaydı beni daha mutlu ederdi. Açıkçası buğday birası bir 50likten fazlası içemiyorum çok tatlı geliyor. Winter Blue tam arada hem buğday birası tatlılığı var…