Rusya’nin gizli cenneti Kaliningrad (1)
Kaliningrad (nam-ı diğer Königsberg), Rusya’ya bağlı ama Rusya’ya sınırı olmayan tek cumhuriyettir. Litvanya, Letonya, Belarus, Polonya bu cumhuiyeti coğrafi olarak, Rusya’dan ayırmış. O yüzden Kaliningrad’a gidiş, ya Moskova aktarmalı ya da Letonya-Riga aktarmalı gerçekleşiyor.
Kaliningrad için en uygun havayolu Airbaltic. THY bir zamanlar Kaliningrad’a uçuş imkanı verse de 9 kişi uçtuğu için bu seferi kaldırmış. Ama, burayı gezip gören biri olarak THY yolcuları çok şey kaçırmış diyebilirim. Nitekim, doğal güzellikleri aklınızın sınırını aşıyor ve Rusya’da çölün olduğuna bile inandırıyor. Bu arada önemli bir anektot; Imanuel Kant’ın mezarı buradadır ve Burası bir Kehribar Cenneti’dir.
-
Dili: Rusça , İngilizce bilen çok çok az, Almanca bilen az (Eskiden Prusya’nın Başkenti olduğu için Almanca bilenler var ve Alman turistlerin de rağbet gösterdiği bir yer burası) . Arkadaşlarım Rus Vatandaşı oldukları için ben şanslıydım ama siz de elinizde küçük bir rusça kitapçık ile dolşırsanız bir sorun olmaz.
-
Kalış Yeri : Ben Kaliningrad’da arkdaşlarımın evinde ve hostellerinde kalmıştım. Siz de uygun hostel bulabilir ya da kişi başı 50-150 TL arası otellerde kalabilirsiniz.
-
Para: Ruble ( 1 TL : 20 Ruble ;1 Ruble : 0.05 TL yani 5 kuruş).
-
Uaşım : Otobüs, Troleybüs, Tramvay, Otomobil Kiralama. Biz otomobille gezmiştik her yeri, sadece benim zorumla bir kere tramvaya bindik. Bileti tramvayda kesiyorlar ve sadece 10 Ruble.
-
Yeme-içme: Balık çorbasının yaygınca tüketildiği bir yer; çünkü Baltık Denizinde yer alıyor. Bunun yanısıra diğer rus yemekleri (Borsh çorbası, Soğuk Pancar Çorbası) ve et yemekleri de mevcut. Halk domuz etini sevse de burada balık kültürü oldukça yaygın…özellikle de kurutulmuş balıklar cips yerine yeniyor ve tütsülenmiş büyük balıklar da soğuk biçimde yenebiliyor. Havyarın alası da burada mevcut ve cok uygun fiyatta.
-
Tatil Ekonomisi: Türkiye’ye nazaran ucuz diyebilirim. En lüks restoranındaki yemekler Türkiye’de ortalama bir restorandaki gibi. Müzelere giriş de 10 TL en pahalısı. Zaten fazla bir müze yok. Benzin ise Türkiye’yle kıyaslayınca yarısı kadar… Hediyelik eşyada da tek almanız gereken şey kehribar taşları..o kadar ucuz ki…
-
Halk: Öncelikle çok güvenli bir yer, hırsızlık oranı az. Halk ise aşırı sevecen sayılmaz. Rus halkının geneli soğuk, eğer turist iseniz sizin gülümsemenize belki biraz karşılık veriyorlar. Mimik de çok fazla beklemeyin. Bizim gibi bir ülkeden gelen şaşırabiliyor bunlara ama öyle ne yapalım 🙂 … Bu arada etrafta fazlaca ayyaş görebilirsiniz çoğu zararsız, kendi hallerinde içiyorlar. Size yan gözle bakan bir kişi de göremezsiniz. Türkleri de Azeri zannediyorlar, azeri halka alışkınlıklarından… Şimd sıra geldi gezimizi anlatmaya;
1. Gün: Bugünümüzü Kaliningrad Merkez’ine ayırdık. Diğer semtleri sonraki yazılarda okuyabilisiniz.
Riga Aktarmalı uçuşumuzda herşey oldukça normal ilerledi. Riga-Kaliningrad uçuşu genelde pırpır uçaklarla oluyor. Merak etmeyin, bu uçaklar da diğerleri kadar emniyetli. Havadan edindiğim ilk izlenim, Riga ve Kaliningrad’ın yeşillik ve düzlük bir alan olduğu idi. Yaklaşık 4 saatlk toplm yolculugumuzun sonunda nihayet Kaliningrad Havaalanında idik. Kaliningrad havalimanı vasat sayılır. Restorasyonunu Türkler üstlenmiş. Havalimanı şehir merkezine yarım saat uzaklıkta kalıyor.
“Bana beyaz geceleri göster” yazılı kartla bizi bekleyen arkadaşlarımız evlerini bize açtıkları için şanslıydık. (Bu arada Mayıs -Haziran ayları, Kaliningrad için beyaz geceler zamanı yani hava bir türlü kararmıyor. En uzun gün tabii ki 21 Haziran. Mayısta ise gece 1 de hava kararmış oluyor, sabah 4.30 gibi de apaydınlık ouyor.)
Etraf çoğunlukla yeşillik , ağaçlık alan. Bu şehir, özellikle yerli halkın sayfiye yeri olarak kullanılıyor, dinlendiriyor insanı. Binalara baktığınız zaman ise eski sovyet binalarının hala kullanıldığını söyleyebilirim. Hükümet bu binaları tarihi eser olarak görüyor ve kiralıyor ya da satın alınabiliyor ama asla boya badana yaptırmıyor. Boyalar duvarlardan atmış bi şekilde dursa bile restorasyona izin yok. Bizim kaldığımız ev de eski askeri hava harp lojmanlarında bir daireydi.
Akşam; etimizi, pirozhki böreğimizi, fırında kaynatılmış sütümüzü yiyip içtikten sonra doğru dışarı çıktık. Şehir merkezinde Pregel Nehrinin kollarından birinin geçtiği derenin kenarında yürüme yolları yapmışlar. Aynı zamanda bu derenin üstünde Kant Adasını (veya Knephof Adası) anakaraya bağlayan minik köprüler yer alıyor. Bu köprülere aşıklar köprüsü denmektedir. Bu köprünün üstünde binlerce insanın aşk dileklerine şahit olursunuz. Herkes bir kilit bağlamış köprüye. Aralarında sovyetler zamanından kalma çok eski kilitleri bile görebiliyorsunuz. Dilek ise şöyle tutuluyor. Sevdiğiniz kişiyle evlendikten sonra ya da kavuştuğunuzda buraya bir kilit kapatıp ömür boyu birlikte olmak için anahtarı da dereye atıyorsunuz. Ayrıca bir inanış daha; erkek kızı kucağına alıp köprüyü geçerse, o kızla bir sene içinde evlenirmiş.. Ben böyle bir şey yapamadım ama gittiğimde dilek diledim ve kabul oldu 🙂
Fotograf 1. Aşıklar Köprüsü
Aynı gece arkadaşımız Katya’nın doğum günüydü ve köprüde süpriz bir şampanya patlattık, aile abimiz Anton, bize o güzel dolunay karanlığında harika hikayeler anlattı.
Fotoğraf 2. Kaliningrad’da Dolunay
Daha sonra Katya’yı kucağına alıp o köprüyü geçti. (Bilin bakalım, 1 sene sonra evleniyorlar. inanış gerçekleşti. ) Biz de onları takip ettik ve Kant Adası’na adım attık. Burada Königsberg Katedrali, Eski Kant üniversitesi ve Immanuel Kant Mezarı bulunmaktadır. Zaten gittiğinizde ilk görmeniz gereken yer burası. Bina 14. yy da yapılmış ve oldukça gösterişli bir yapı olduğunu söyleyebilirim.
Fotoğraf 3. Üniversite
Fotoğraf 4. Kilise
Ayrıca “Her ne kadar inanmasam da bir tanrının varlığını kabul etmek gerekir.” deyip, bir paradoks yaratan ünlü Alman Filozof Immanuel Kant’ın Anıtını da ziyaret etmeyi unutmayın.
Fotoğraf 5. Immanuel Kant Mezarı
Sonunda da eğer benim gibi gece ziyareti yaptıysanız hele de dolunay zamanıysa, buyrun seyre dalın manzarayı…