Konaklama

Papirüs Otel – Adrasan – Antalya

Bu yaz, tatilimizin bir bölümünde daha önce hiç gezme fırsatı bulamadığımız Adrasan’a gitmeye karar vermiştik. Ancak Bayram tatiline de denk gelmesi nedeniyle deniz kıyısında yer alan otellerde yer bulamadık. Trip Advisor bize Papirüs oteli önerdi.
Sıcak hava ve zorlu bir yoldan sonra ulaştığımız Adrasan’da, Papirüs Otele ilk girdiğimiz andan itibaren yüzümüz gülümsemeye başladı. Konuralp ailesinin işletmeciliğini yaptığı bu küçük sevimli butik otel sizi muhteşem güzel bahçesi ile karşılıyor. Aile de gayet sıcak ve güleryüzlü. Sevimli torunları ve minik köpekleri Mişa ile otelin ön tarafında kendilerine küçük bir ev düzenlemişler orada kalıyorlar.

Yaklaşık 20 odalı bir otel. Biz giriş kattan standart bir oda tercih etmiştik bebek arabası kullandığımız için akşamları. Bahçeye bakan (bütün odalar bahçeye bakıyor 🙂 ) küçük ama son derece temiz bir oda ile karşılaştık. Havlular tıpkı evde yıkanmış gibi güzel güzel yumuşatıcı kokuyordu 🙂
İlk etapta oda biraz küçük gibi geliyor ancak sadece uyumak için kullanacağımız düşünürsek pek de bir dezavantajı olmuyor. İlk girdiğimizde çocuk yatağı yoktu, sonradan eklediler ve rahatça 3 kişi odada kalabildik.
Üst katlarda yer alan odalar daha büyük olduğundan daha kalabalık aileler için de uygun olacaktır. İnternet sitesinden odaların görseline de bakabilirsiniz (http://www.papirushotel.com).
Bahçede özellikle miniklerin kullanabileceği bir havuz da mevcut.
Biz konaklamamızı sabah kahvaltısı ve akşam yemeği olarak seçmiştik. Ancak öğle yemeği de ekstra ücretli olarak mevcut.
Otelin konumu, sahil kenarından yaklaşık 500m içeride. Bu durum biraz dezavantaj olarak görülse de, rahatlıkla yürüyerek ya da arabayla sahile ulaşabilirsiniz. Uzun bir sahili olduğu için ve çocuklu bir aile olduğumuz için arabayı tercih ettik ama yürümekte mümkün. Sahil kenarında yer alan otellerin bence en büyük avantajı gündüz ihtiyacınız olduğunda hızlıca odanıza erişebilmek. Onun dışında zaten gün ortasında yemeğinizi otelde yemek gibi bir zorunluluğunuz yok. Sahil boyunca gözleme, balık vb. yöresel lezzetler ile karnınızı doyurabilirsiniz. Biz genelde Eylül Gözleme’ yi tercih ettik.
Otelde yemekler muhteşem lezzetli. Anne eli değmiş gibi herşey J Sabahları mini açık büfe bir kahvaltı mevcut. Kekikli dometes, ev yapımı reçeller, bahçeden toplanmış limon ve portakalların tadı damağımızda kaldı. Az çeşitli ama hepsi lezzetliydi. Akşam yemeği ise sabırsızlıkla bugün menüde ne var diye denizde düşünmeye başladığımız bir hayaldi. Gündüz sürekli gözleme vs. yiyince akşam güzel bir çorba ile başlamak iyi geldi. Sabit bir menü ile sunuluyor akşam yemeğinde: Çorba, 3 çeşit zeytinyağlı/salata, ana yemek ve tatlı veya meyve. Porsiyonları gayet doyurucuydu. Tek sorun içeceklerin paralı olması haliyle, ancak suyunda ücretli olması. Sabah kahvaltılarında kendi suyumuzu yanımızda getirmemiz sorun olmadı ama.
Adrasan’ da gündüz o sakin, güzel suyun tadını çıkartıp, akşam otelin bahçelinde leziz yemeklerden sonra ister hamakta, ister salıncakta, ister havuz başında oturabilir, eğer güzel bir ekipseniz Okey oynayabilirsiniz 🙂
Seyahatimiz bayram tatiline denk geldiği için ayrıca bayram sabahında Konuralp ailesinin sıcak bayram tebriği de bizi memnun etti.
Biraz da Adrasan’dan bahsedecek olursam, çocuklu bir aile iseniz denize girilebilecek en güzel kısım sahilin en batı ucu. Tamamen kum ve sığ bir denizi var. Bizim ufaklık sürekli kumdan kale yapıp, başkalarınınkini bozdu J Sahil belediye tarafından işletiliyor. Şezlong başına 5TL alıyorlar. Ama otel müşterisi iseniz indirimli, 2,5TL. Bunun için yanınızda otelden kaşeli bir kağıt göstermeniz gerekiyor J sürekli mısır satıcıları dolaşıyor ve mısırlar çok lezzetli. Mısırcının iddiasına göre sadece bu mısırı yemek için İstanbul’dan gelen varmış.
Bir gün de sahilde bekleyen tekneler ile tekne turu yapmanızı öneririm. Yaklaşık 30 kişi alıyorlar. Muhtemeşem koylarda denize girme fırsatı bulduk. En son durağımızda lacivert suların keyfini unutamadık..
Öğle yemeğinde lezzetli bir balık, salata ve makarna servisi var. Sonrasında yüzmekten yorulunca çay ve eti finger çok iyi geliyor. En son olarak da karpuz servisi var.
Adrasan’a gitmeyi düşünenlere en önemli tavsiyemiz, bankamatik olmadığı için yanlarında nakit para bulundurmalarıdır. Biz en son kalan beş liramız ile iki tane mısır alabildik 🙂