Konaklama

Le Chateau Lambousa Otel – Lapta – Kıbrıs

Eylül 2014’de Kurban Bayramı’nı Kıbrıs’da Le Chateau Otel’de geçirdik.
Otel, Girne yakınlarında Lapta bölgesinde. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Kıbrıs’da da ulaşım sıkıntılı.
Havalalanından taksi ile direk ulaşılabilir ya da bir şekilde Girne’ye ulaşıp, oradan dolmuşla otele gidilebilir.
Kıbrıs konusunda detaylı yazımı yakında yayımlayacağım…
 
Otelde bu aralar sıkça karşılaştığım parayı önden vereceksiniz tribiyle burada da karşılaştım. Atarımı yaptım. Sert konuştum, pislik yaptım. Mükemmel karşılık verdiler. Bence hizmet, temizlik, yemek menüsü gayet başarılıydı. Bi daha gelinir lan buraya diyerek ayrıldık. Tek sıkıntı denize ulaşım ve deniz kenarındaki malum işletme. Anlatıcam onları az sabır.
 
Önce Otel’in anlamına geleyim; Le Chateau Lambousa, Lambousa’nın şatosu demekmiş.
Otelde bolca orta çağ konulu zırhlar, atlar, silahlarla ilgili resim, biblo duvar kağıdı mevcut.
Zaten resepsiyon bölümü ve ana binanın dış mimarisi Avrupa orta çağ kale ve şato görüntüsünde.
Ana bina dışında bungalov dedikleri ama betonarme iki katlı odalar var.
Resepsiyonun hemen karşısında The North Shield Pub var. İçkinizi odanıza yazıyorlar. İşletmecileri İngiliz. Tam Kıbrıs style, İngilizler bir şekilde terketmiyorlar, ama pub ama kumarhane ortaklığı bir şekilde ajanlıklarına devam ediyorlar.
 

 
 
 
 
 
 
Otelde iki havuz var. Biri alttaki ana bina hemen girişinde diğeri bungalovların ortasında.
Akşam yemek servisi bu büyük havuzun kenarında yapılıyor. Bayram boyunca ayrıca canlı müzik de vardı.
Dışarıda yemek servisi karanlık olması yüzünden biraz sıkıntılıydı, tabağıma ne aldığımı tam anlayamıyordum. Son gün hem hava soğuk diye hem müzik yok diye yemek servisi içeride oldu, ne yediğimizi tam olarak anlamış olduk.
 
 
 
 
 
Bungalovların havuza çıkışları var. Asıl giriş arka tarafta. Her biri iki katlı. Sıf iki kat olsun diye biraz kasmışlar sanki. Altta televizyon ve bir kanepe var. Duş da alt katta tabi. Üstte yalnız çift kişilik bir yatak var. Bir de beşik istedik tabi, valizi oraya açmak için 🙂 .
 
Lobi ve bungalovlar arasında 200 m.’lik bir mesafe var. Arada henüz inşaat halinde bir boşluk var.
Bungalovların buunduğu bölümdeki çıkış ana caddeye açılıyor. Bu caddeye çıkarak işleri halletmek daha kolay oluyor.
Bir de otel çıkışının hemen yanında kendisi ufak, hizmeti geniş bir market var.
Sudan ucuz içkinizi buradan alıp, çaktırmadan otele sokup, havuz kenarında odanızın hemen yanında yudumlayabilirsiniz.
 
 
 
 
 
 
 
Otel tam deniz kenarında değil. Aslında denize 100 – 150 m. uzakta ama denizle arasında başka işletmeler var. Kıbrıs’da da kıyıyı keyfe keder kapatmak farz heralde.
Denize ulaşmak için otelin bir servisi var. Otelin anlaşmalı olduğu deniz kenarında bir işletmeye götürüyorlar.
Deniz mükemmel, 50 m. boyunca boyunuzu geçmiyor, çocuklar için eğlenceli de. Kıbrıs’da sanayi, büyük liman, tersane ve tekne turları olmadığı için mükemmel bir deniz var. Eylül’de hiç üşümeden yüzebiliyorsunuz.
 
 
Genel olarak Kıbrıs’da tüm etli yemeklerde garip bir tat vardı.
Sanki tüm etler yeni kesilmiş, dinlendirilmemiş koyun eti tadında.
Alkol kullanmayanlar için Kıbrıs sıkıntılı bir yer. Bira ve diğer içecekler neredeyse aynı fiyatta.
Bizi götürdükleri işletme, yazlık orta-alt kalite derme çatma yapılı bir yer.
Sezon çoktan bittiği için fazla içki ve yemek çeşidi olmadığından da gözümüze kötü görünmüş olabilir tabi.
Fiyatlar kalitenin çok çok üzerinde. Zaten ilk gün herkes yemek yerken sonraki günler otelden kimse masalara uğramadı.
Altta hesap ve fiyatlar görülebilir.
 
 
 
Deniz’e yakın bir noktada, barın arkasından patikadan ulaşılabilen terkedilmiş bir kilise de var.
İçi karanlık, camları yok, yalnız giderseniz biraz ürkütücü. Ama hem deniz manzarası hem kilisenin girişi görülmeye değer.
 
 
 
Odadan havuz görünüyor ve penere açarak ulaşılabiliyor. Akşam vakti havuz biraz soğuk oluyor, hele alkollüyseniz titremekten çeneniz yorulabilir, dikkat.
 
 
 
 
Antalya’da herşey dahil otellerle, yemek menüsünü karşılaştırmak gerekirse, kırmızı etin Kıbrıs’da Türkiye’ye nazaran daha ulaşılır olduğunu söyleyebilirim.
Her akşam ana yemek olarak ızgara, tandır ya da haşlama kırmızı ve beyaz et bulabulabilirsiniz.
Adı herşey dahil olup hizmette tabldot otellere buradan duyurulur.