Dayı’nın Yeri – Et’e Doymak – Ankara
Dayı’nın yeri ikinci şubeyi açtı yakın zamanda. Ankara Öveçler, Çetin Emeç Bulvarı paralelindeki sokakta salaş bir mekandalardı.
{harita width=’500’|height=’400’|lat=’39.89395’|lon=’32.82647’|zoom=’15’|text=’Dayı’nın Yeri ilk şube’}
Yeni şube eski Faces ve Subaru Servis’in olduğu, ünlü cağ kebapçısının karşısında.
{harita width=’500’|height=’400’|lat=’39.892312’|lon=’32.825437’|zoom=’15’|text=’Dayı’nın Yeri ikinci şube’}
İlk şube kapandı sanarak yeni şubeye gittik. Kapanmadığını öğrendiğimizde, önce eski kalite ve lezzeti yakalayamaz diye, eski yere gitmeyi konuşsak da otoparktaki abim, ‘ne fark eder!’ dedi, peki dedik. Gerçekten de eskisi ile lezzet anlamında ciddi fark göremedim. Sanırım mekan sahibi ya da işletmeci ya da şef; Adana Ceyhan’lı Şahin Bey de et- kebap salaş yerde yenir yorumunda bulundu. Öyle mi? Öyle.
Dayı’nın yerinde menü yok. Gittiğinizde tek soru ile karşılaşırsınız. Ne içersiniz.
İçeceğinizi söyleyin gerisini onlara bırakın.
İsrail’e giden bir yakınımdan duymuştum. Yahudiler et ve süt ürünlerini birarada yemezlermiş, bir bildikleri vardır diyerek, etle beraber ayran içmemeye özen gösteririm. Bu yüzden şalgam istedim. Şalgam daha önce boşaltılmış ya da nereden bulundu bilinmez 330cl’lik bir su paketinde geldi. Yanında da acı şalgam sosuyla fazladan acılaştırmak isterseniz ekleyebileceğiniz yine plastik bir şişe geliyor. Eminim ki Adana’dan özel geliyodur bu şalgam. Yine de yayık ayran dışında açık içecek tercih etmem. Ya da en azından bardağıma yine yöreden geldiği şekliyle gözümün önünde doldurmalılardı. Acı sosu iyice şalgamıma kattım, midemde sıkıntı vardı içemedim :(.
Önce fırınlanmış, soslanmış soğan, yeşillik, ezme, yoğurtlu bişiler ve sumaklı soğan geldi.
Gelelim asıl konuya. İlk durak, Adana Kebap. Adana Kebap’ın ne menem birşey olduğunu askere gidene kadar çok düşünmemiştim. Sivilde kebapçı bir asker arkadaşım bize sağolsun mangalda kebap yapmıştı. %80 et %20 iç yağ kullanarak bize kabapımsı birşey yaptı. Yedikten sonra bir dakika ya, bu resmen köfteydi dedim. Sonra neden tadının köfte gibi olduğunu sordum, o da sivilde et-yağ oranının tam tersi olduğunu söyledi. Yani piyasada yediğimiz Adana Kebap şu dandik sucukların üzerinde yazdığı gibi ‘et benzeri ürün’müş. Lezzetli mi, lezzetli, neyden yaparsa yapsınlar.
Açıkçası Dayı’nın Yeri’nde Adana et-yağ dengesi tabiri caizse ‘bombastik’. Bence çok lezzetli. Fotoğrafta gördüğünüz tabi 4 kişi olduğumuz için 4 kişilik. Porsiyon büyüklüğü de bence yerinde.
İkinci durak… Fınfık lahmacun. Büyüklüğünü elimden anlayın diye elimi de çektim. O da güzeldi. Ne Urfa ne Antep Lahmacun gibiydi, ikisinin ortası.
Üçüncü durak çöp şiş. İlk lokmalar, biraz tuzsuz, bolca is kokuluydu. Devamı için keşke bitmese dedim.
Bir Tv programında demişlerdi ki, Fransız restoranları önce ucuz görünür. Ama Fransız restoranlarında tam bir ana yemekle karşılaşmazsınız. Ufak porsiyonlarda birkaç yemek istemek durumunda kalırsınız.
Dayı’nın Yeri de biraz öyle. Büyük porsiyonlarla doyurmuyorlar sizi.
Dördüncü durak, kaburga. Çok yakın zamanda evde ilk kez fırında kaburga yapma gibi bir şansım oldu. O yüzden yorum yapabilicem. Hayvancağız obezmiş heralde, kaburgada hiç ama hiç et yoktu, tam olarak kemik ve yağdan ibaretti. Halbuki kaburga da Adana gibi et-yağ dengesi iyi olmalı bence. Kaburga çok üzdü bizi çok.
İlginçtir. Dörtdür dolu dolu et geldi bir türlü doymadık, nasıl olur diye düşünürken, bu sefer getirmeden sordular. Ciğer şiş. Tabi ki evet dedik. Ben Arnavut ciğeri severim, şişte hep bi midemi bulandırır ama son noktayı iyi koyduk.
Beşinci durak, ciğer şiş. Sağolsun Şahin Bey masa başında kendi elleriyle, ciğeri dürüme sıyırıyor, sumaklı soğan ve bolca kimyon ile ekliyor ve size sunuyor. Aslında ciğeri de kokoreç gibi düşünmek lazım heralde. Bence ikisi de bol baharatsız yenmiyor. Ama baharatlarla muhteşem oluyor.
Çiğer şiş ve Malbuş.
Şahin Abi ve Dürümleme
Son durak. E artık tatlı. İnmir helvası. Tereyağ yok, çam fıstık yok, dondurma olmasa da aramam ama yok. E zaten tatlı için gelmemiştik.
E her yemekten sonra tabi ki çay. Canım ciğerim işletmeci abilerim, kardeşlerim… Çok rica edicem şu çaya özen gösterin. Sabahtan bi demlerim akşama kadar dayarım demeyin lütfen. Seven sever ama saatlerce demlenmiş çay tercih edemiyorum. Zaten masada 4 kişiydik yalnız birimiz beğendi.
Gelelim fasulyenin faydalarına. Hesap.
Dayı’nın yeri bildiğimiz sevdiğimiz yerdi, bu yüzden gittik tekrar. E yine büyük hayal kırıklığı yaratmadı. Bir daha gider miyiz, gideriz. Ama hesap her öğlen gitmez için fazla.
Bu arada 5 fındık lahmacun da eve eşime aldım, onu düşün hesaptan 🙂