Çukurağa Sofrası – Ümitköy – Ankara
Birinci çok geleneksel site geliri dağıtımı için Çukurağa’ya gidelim dedik. Ayda 1-2 kez gidiyoruz, bu sefer bahanemiz oldu.
e-yazi.com’da kaleme aldığı Barselona yazısı bolca okunan Volkan T. Çukurağa’da bir öğle yemeğini kaptı benden. Darısı bu yazıyı okuyup, siteye üye olarak yazı yazanların başına.
Çukurağa Emek’de yıllardır bilinen bir yerken, sanırım ortak ya da baş şeflerden birisi Çukurağa Ümitköy Şube’yi açıyor.
Bence buranın adı İzzeti-i İkram olmalı. Mekana girdiğiniz andan, midenizin doluluğundan yürüyemez duruma gelene kadar salata, köz patlıcan, bulgur pilavı, ezme, köz soğan bittikçe yenisi geliyor. En sonda da buraya geliş sebebimizin başındaki irmik helvası var. Helva bittikçe istemekten artık utanıp bırakıyorsunuz. Yoksa bu helvaya doyum olmuyor.
{harita width=’500’|height=’400’|lat=’39.894512‘|lon=’32.703573‘|zoom=’15’|text=’Çukuraga Sofrasi – Ankara’}
Salatada çilek var, nar ekşisi var, taze reyhan var, yedikçe yedirtiyor. Bir sıkıntı var iceberg diye bişey çıkardılar, kıvırcık marul yiyemez olduk, duyurulur.
Köz patlıcan da ayrı güzel, normalde köz tadı yüzünde fazla aromalı geliyor yiyemiyorum ama burada sanırım domates de katıyorlar çok başarılı oluyor.
Fiyatlar makul. İşin güzel yanı hesap gelince masanıza size sormadan getirilen mezelere para almıyorlar. Genelde öyle bir durum olur ya, masaya size sormadan birsürü yemek gelir bir bakmışsınız hesaba katmışlar.
Kendi adıma önerilerde bulunayım;
Yaprak Kebap 1. tercihim.
İnce dilimlenmiş et, kekik ve birkaç değişik ot ile soslanıp közde pişiriliyor. Et yumuşacık üzerindeki sos da ayrı güzel oluyor.
2. tercihim Menekşe Kebap.
Tavuk eti, peynir, mantar ve baharat karışımı diye biliyorum. Menüdeki diğerlerine göre daha hafif ama çok lezzetli.
3. tercihim hiç yemedim ama tattım. Adana Kebap. Güzel bir köfte diyelim buna da, çünkü tadı tam bir Adana değil.
Ayran isterseniz açık geliyor. Yayık ayran. Yazın ayranın üzerinde de donmuş kaymak geliyor, hem ayran soğuk kalıyor hem çok daha lezzetli oluyor.
Yalnız burada ayran bakır tasta geliyordu, bir de derin bir kaşıkla içiyordunuz.
Bazıları bunu içmesi zor diye istemiyordu.
Sanırım hem bu yüzden hem daha az ayran verebilmek için artık bakır bardakta geliyor.
Ve sonda bittikçe bir daha – bir daha – bir daha istediğimiz ve hiçbir zaman yüzlerini bile ekşitmeden tabi diyerek getirdikleri İrmik Helvası.
Ve yine ekleyim, hesapta menüden ne seçtiyseniz o geliyor. Sınırsızca, fütursuzca ısrarla istediğiniz mezeler ya da irmik helvasının hiç lafı olmuyor.
7 kişi gelen hesap da budur.