Beş Dağdan Ötesi: Huangshan Dağı – Çin -2016
Huangshan dağı Çinin doğusun’daki Anhui eyaletinin güneyinde 1200 metre kilometrekarelik bir alan kapsıyor.Çin’de UNESCO Dünya mirası listesine girmiş 45 tane doğa ve kültür mirasına girmiş yer bulunmakta imiş. Dünya’da Unesconun toplamda 981 tane kültür mirası yer olduğunu baz alarsak 45 tane yer bulunması sayı olarakta Çin İtalya’dan sonra bu listede ikinci sırada yer almaktadır.Çin’de ünlü bir söz vardır. Beş dağdan dönenler başka dağları gezmek istemiyorlar.Huangshan dağından dönenleer o beş dağa bile çıkmak istemiyorlarmış. Eğer Huangshan Dağını gezerseniz bu beş dağı gezmenize gerek yoktur! Bu söz Huangshan dağıının eşsiz güzelliğini anlatacak bir söz sanırım. Derin vadiler ve yüksek tepelerden oluşan huangshan dağında her saat başı iklim değişmekte bazen sisden dolayı önümüzü göremezken bazende aniden gelen güneşle birlikte çok sıcak bir hava ile karşılaşabiliyoruz.
Herşey bir Çinli arkadaşımın bana birkaç günlük bir yerlere gitsek nasıl olur diye başlamıştı.Ardından cuma akşamından kalmış olduğum Nanjing şehrinden yaklaşık 5 saat otobüs yolculuğundan sonra Huangshan şehrine ulaşıyoruz. Eşyalarımızı otele yerleştikten sonra hafta sonu için buradaki marketlerden su ve yiyecek alıyoruz çünkü dağda herşey normal fiyatının 4 katı civarında.Büyük şehirlerdeki hava kirliliğini (Pekin) göz önüne alırsak diğer şehirlere nazaran çok temiz bir hava sahip bir bölge. Sabah saat 06.00 civarında otel görevlisi bizi kaldığımız otelden Huangshan dağına giden otobüs terminaline götürdü,yaklaşık 20 dakika sonra Yun-Gu Temple ulaşıyoruz. Ardından teleferikle yürüyüş parkurunun olduğu kısma doğru çıkıyoruz, teleferikle yukarı çıkarken çok hoş bir duyguya kapılıyorsunuz.Ayaklarınızın altında muhteşem bir doğa manzara eşliğinde zirveye çıkıyoruz.Teleferikten indikten sonra yürüyüş parkuruna varıyoruz.
Yürüyüş parkuruna başlamadan önce size tabelalar ile çince ve ingilizce olarak parkurun rotasını gösteriyorlar. Otel görevlisi yağmurluk ve tırmanmada yardımcı olmak içinde baston vermişti.Ayrıca otelden dağdaki yürüyüş parkurunu gösteren bölgenin haritasını almıştık. Harita mesafeler arası ne kadar uzaklıkların olduğu ve bu mesafeleri ortalama olarak ne kadar zamanda yürüyebileceğimizi gösteriyor.Eğer dağa haritasız ve hazırlıksız şekilde giderseniz sıkıntı çekebilirsiniz.Sonunda yürüyüşümüze başladık ve kanyon boyunca yürüyemeye başladığımızda güneş yüzünü bir gösteriyor ardından yerini sis alıyordu.Kanyonların arasından gezerken inanılmaz doğa harikası manzaradan gözümüzü alamıyoruz. Hava çok ferahlatıcı ve bol oksijenli.Çinliler hafta sonu tatilerinde burayı akın etmiş durumdalar . Parkurda ilk durağımız Shi Xin zirvesi oldu .
Bu zirve deniz seviyesinden 1680 Metre yükseklikte.Yürüyüş parkurundaki merdivenleri Çinlier kayaları yontarak doğal merdiven haline getirmişler.Bu merdivenler kanyonun ve kayaların şekillerine göre inişli çıkışlı halde özellikle bazı yerlerde yaklaşık olarak 1 saate yakın tırmanıyoruz. Parkurun en son kısmı bu tırmanma kısmı idi sanırım. Her on dakikada bir dinlenmek zorunda kalıyoruz.Yaşları 60 ‘ın üzerinde olan Çinlilerin bu zor parkuru sanki maratona katılmış gibi tırmanmalarını gördükten ve yaşam enerjileri karşısında ağzım açık kalıyor açıkcası. Parkuru tamamlamanız gerçekten iyi bir kondisyonunuzun olması gerekiyor. Yürüyüş sırasında ayrıca maymunların yaşadığı doğal ortamları belirten tabelalar var gezimizin ilk gününde ben doğal ortamda yaşayan maymunu görme şansım olmuştu. Huangshan dağında konaklama olarak iki farklı seçenek var ya otel yada otellerin yakınında çadır kiralayabilirsunuz. Fiyatlarıda 180 Yuan oda yaklaşık 90 lira.Çadırlarda iki kişi çok rahat kalınabilir.Kaldığımız yaklaşık 60-70 tane çadırda kalan Çinli grup vardı.Gün ağardıktan sonra yandaki arkadaşlarla koyu bir sohbet etmiştik.Benim Türkiye’den olduğumu öğrendikten sonra Türkiye ile ilgili soruları olmuştu.Açıkçası pekde bir fikirleri yoktu ülkemiz hakkında birçoğunun.Geçen yıllarda Çin televizyonlarında yayılanlanan bir programda İstanbula ziyaret eden bir grup Çinli ünlünün 1 haftalık gezisini yayınlanmış.O programdan sonra genelde sizin yemekleriniz çok güzel ve İstanbulla ilgili azda olsa bilgileri var. Çinlilerin Türkiyeyi nasıl bildiklerini bir kenara bırakıp gezimize geri dönelim.
Benim gezim sırasında en çok etkilendiğim manzaralardan bir taneside Huangshan dağının simgesi çam ağaçları idi. Kayaların arasından göğe sanki kollarının açmışcasına göğe doğru dimdik uzanırmış gibi bir görüntüsü vardı.Özellikle Yuni tepesinde bulunan Yingkesong ağacı Huangshan dağının sembölleri arasındada imiş.Zaten Huangshan reklamlarındaa hep bu Yinkesong ağacı var.İkinci etkilendiğim durum ise Huangshan dağındaki bakmaya doyum olmayacak bulutlardır.
Buradaki beni etkileyen üçüncü manzara ise Huangshan dağındaki çok sayıda birbiri ardına sıralanan dimdik tepeler vardır. Ayrıca bazı tepelerde ise inanılmaycak şekilde hayvan ve insan figürlerine benzeyen taşlar vardı.Huangshan dağı doğal güzelliklerin yanı sırasında ayrıca Çin kültüründe ve Taoizimden derin izlere sahiptir.Dünyanın neresinde olursa olsun dağlar toplumlarının dini inanışları açısından önemli yerler olmuştur.Bizim gibi gezmek için gelenlerde olurkan Taoizim inancına sahip insanların buraya ibadet için geliyor.
Çinliler Huangshan dağını çok iyi şekilde koruyorlar. Çöpleri otantikliğini bozmadan taşlardan yapılmış çöp kutularına atıyorlar. Yürüyüş parkuru içinde sigara içenlere büyük para cezaları uygulamaktadırlar. Parkurun sonunda Xihai vadisinde inşa edilen funiküler hattı yaya olarak 5-6 saate süren yürüyüşü 5 dakikada vadinin sarp ve dik yokuşlarını aşmış oluyoruz. Avusturyalı bir firma tarafından inşa edilen vagonların yan kısımları cam kaplı olduğundan her yeri rahatça görme sanşımız oluyor. İmkanı ve vakti olan herkesin Huangshan dağını görmesini davet ediyorum.
Gezice kalın
Oktay ARSLAN
Araştırma Görevlisi
Nanjing Havacılık ve Uzay Üniversitesi
Çin.